Adı müzik diye sınırlandırılmaya çalışılmış olan bu dünya, insanların hayatları boyunca isimlendirdiği ve sadece türlerini var ederek bu sınırlı dünyayı aslında iyi niyetli bir şekil de alternatif sunma durumu ile kendilerine zenginlik yarattığını düşünerek en basitinden büyük bir ekmeği önce ikiye bölüp ardından dilimlere ayırıp, son olarak lokmalar haline getirmek kadar dünyalarını ufaltacaktır. Peki bir lokma ekmek seni ne kadar doyuracaktır? bunun bir anti tezi olarak "Baba yeri geldiğinde bir lokma ekmek bile sana gereken doyumu sağlayacaktır." sözü minimum ucuz şarabından tutun sülale boyu cipslerin beraberinde tüketildiği geleneksel 'dünyayı kurtarma günleri' n de ortaya atılmaktadır.Bu durum fazla dogmatik olduğu için açıkcası pek sorgulamak istemiyorum.Asıl konuya tekrardan geçiş yaparak. "Tadına Bakma" eylemi daha doğru bir deyim olacaktır.Fakat bu dünyayın içine birden dalıp arsızca herşeyin tadına bakmaktan öte sömürmek.Yedi sanat dalının bir öğe si ve insan hayatının temel taşlarından biri olan sınırlandırılmış tanımı ile müzik' in içerisindeki amatör ruhu öldürmeye teşebbüs olacaktır.Bu sayede içerisindeki herhangi bir notanın veyahut tekniğin peşindeki intihara teşebbüs eden bir birey olacaksın.Hiç bir insan diyin ki içinde ezgi barından hiç bir şeyi kulaklarım bu güne kadar tanımadı desin.Yok öle bir dünya.Konuyu çok fazla açmak istemiyorum fakat engeli ne olursa olsun bir insan, bir ses tınısı, gördüğü fakat duyamadığı bir birini tekrarlayan hareketler, akli dengesi yerinde olsun olmasın ona bu dünya adına bir şeyler çağrıştıracaktır.Sonunda tutarlı ve ya tutarsız bir şekilde ona ayak uyduracaktır.Eğer buna rağmen hiç tık yoksa zaten o kişi son nefesini vermiştir. inançlı ise o beyaz ışık belirip sana doğru bir merdiven inecektir its the long way to the top if you wanna rock'n roll diyerek tırmanacaksın işte o anda cennet anaların ayakları altındadır sözü senin için ahirette ki atasözleri ve deyimler sözlüğü'n de başta gelen bir atasözü olucak.Huri leri anamm diye çağırarak; eğer hepimiz katılırsak ezgiye, gerçeğe götüreceği fısıldanıyor kavalcının ve yeni bir gün doğacak bekleyenler için.Orman kahkahalarla çınlayacak.İşte o anda ne mübarek adammışım diyeceksin kendine.
Çok günah işlediysen ve töbe etmediysen durum biraz farklı; Tek yönlü bir yolculuğa kombine bilet bilet almış biri olarak "Cehenneme giden otoyolda" trafik işaretlerinin ve hız limitinin olmadığı bu yolda şeytana borcunu ödemiş bir şekilde kimsenin seni yavaşlatmayacağı bir tekerlek gibi döneceksin. - Highway to Hell
Peki Bana deseler ki; sınırlandırsalar beni 10tane farklı hissediş deseler...
İlkin her birini numaralandırmam rastgeledir değişik ruh hallerimle beraber ufak yaşlarımdan şuan ki yaşıma kadar benim için bir anı hafızama kazıyan, dinlediğim her seferde zamanı donduran, farklı ruh ve duygularla yaşadığım kodumun yaşamına biraz da olsa anlam veren parçalardır.
1# Metallica The Unforgiven
Veled olduğum zamanlar ilk aldığım bilgisayarıma bir göz gezdirirken 'Ledzepp' adlı bir klasöre rastlıyorum 2tık ile dinlemeye başlıyorum çalıyor ve Led Zeppelin ile ilk defa küçük bir insanın karşılaşması "sikerim bu ne ya? " sözü ile beraberinde winamp ın kapatılmasıyla sonuçlanır.Daha o zamanlar fizy yutup yok jsıdjasdjasd. İleride olacaklardan habersiz yaşam devam etmekle birlikte gençliğin verdiği ateşle pantera sından tut o zamanlar adını ilk defa duyduğum ve dinlemek için açtığım da parçanın ilk 5sn lik girişi ile devamında hızlı ilerlemelerle beğenime göre belirlediğim parçalar dinlemeye devam ediyorum.
İlk big bang le beraber çatallı ses tonuyla şehvet dolu haykırışlarda bulunan ben Metalika ile tanışıp Unforgiven'i dinlemem ile birlikte şok üstüne şok yaşıyorum.Aptal Hammet 'ın sırf uyuşukluğundan 2 haftada yazdığı o solo hayatında bir daha atamayacağı bir gitar solosu haline gelir.
146 internet bağlantısından faturanın kabarıklılığını umursamaz bir şekilde internetten sözlerini bulup öte yandan şarkı ile beraberinde ezberlemeye başlıyorum.O zamanki dünya görüşümle sözler o kadar can alıcı oluyor ki işte bu benim şarkım gardaş diyerek; Msn le başlayıp Kantırda hala süre gelen Unforgiven nick i kullanmamla kendi içimde bu şeyi kabulleniyorum.Hatta adını vermek istemediğim hatta unutmak istediğim bir arkadaşım gibi özenerek o dönem ki kız arkadaşıma paralel telefondan dinletecek kadar enteresan hale geliyor.
Bir an var ki; Okay arkadaşımın o zaman ki grubumuzla verdiğimiz konserde "Wherever I May Roam" intro su olarak seçtiğimiz şarkıda davulun girmesiyle birlikte öyle bir Metağğlika diyişi var ki beni benden alıyor.
İşte böyle bir şeydir Unforgiven benim için.Şuan ikinci ve üçüncüsünü daha çok beğenenler var ki... ilklerin tadı başkadır ve unutulmaz.
2# Megadeth Holy Wars
Dave Mustaine metalikadan kolvumasaydı Megadeth hiç olmayacaktı ve ben ahlaksız herifin tekinin bu parçasından yoksun kalacaktım.Metalika ne kadar onun içinde bir ukte olarak kalsa da.
"Killing for religion, skirts for pussies." - A.Ergin.
3# Led Zeppelin Stairway to Heaven - AC/DC Highway to Hell
Cennet ve Cehennem.Birbirine adanmış iki parça.bir elmanın 2 yarısı, kapı kolu, bira sigara, karı kız yok o olmuyor "AGM", kutsal üçlü, tamlamalar, espiriler falan filan.
Bir şarkı düşünün ki alkol aldıktan sonraki tuvalet mesayisi anındaki rahatlatma gibi, diğeri ise sıcaktan kavrumsulmuş kumsaldaki ilginç zıplama eylemi gibi gibi.Angus Young misali.
Bon Scott candır.
4# Led Zeppelin Since I've Been Loving You
Çocukluk işte "sikerim bu ne ya" gafını etmiş olmak şu yaşımda ise beni utandırıyor.Her ne yaparsam yapayım, ne halde olursam, ne hissedersem her defasına karşıma çıktı Led Zeppelin.Bunun burdaki hali ve tanımı 'Aşk' tı.Her insanın karışılıklı veyahut karşılıksız yaşadığı ve bunun getirisi olan inanç, aptallık, sadakat-siz, bağlılık vb tüm durumların sonucundaki geçmiş kavramı.Bu geçmiş, kabullenmeyi öğretir.Karşındakinin kim olduğunu neler yaşadağı sana yaşattığı ve yaşatacaklarını kabullenirsin.Bir milad olur senin için işte bunu birincil kişi olarak önce kendin kabullenmelisin.Bu parça benim için bu yüzden 'en' dir.