8 Şubat 2012 Çarşamba

Bana deseler ki


   Adı müzik diye sınırlandırılmaya çalışılmış olan bu dünya, insanların hayatları boyunca isimlendirdiği ve sadece türlerini var ederek bu sınırlı dünyayı aslında iyi niyetli bir şekil de  alternatif sunma durumu ile kendilerine zenginlik yarattığını düşünerek en basitinden büyük bir ekmeği önce ikiye bölüp ardından dilimlere ayırıp, son olarak lokmalar haline getirmek kadar dünyalarını ufaltacaktır. Peki bir lokma ekmek seni ne kadar doyuracaktır? bunun bir anti tezi olarak "Baba yeri geldiğinde bir lokma ekmek bile sana gereken doyumu sağlayacaktır." sözü minimum ucuz şarabından tutun sülale boyu cipslerin beraberinde tüketildiği geleneksel 'dünyayı kurtarma günleri' n de ortaya atılmaktadır.Bu durum fazla dogmatik olduğu için açıkcası pek sorgulamak istemiyorum.Asıl konuya tekrardan geçiş yaparak. "Tadına Bakma" eylemi daha doğru bir deyim olacaktır.Fakat bu dünyayın içine birden dalıp arsızca herşeyin tadına bakmaktan öte sömürmek.Yedi sanat dalının bir öğe si ve insan hayatının temel taşlarından biri olan sınırlandırılmış tanımı ile müzik' in içerisindeki amatör ruhu öldürmeye teşebbüs olacaktır.Bu sayede içerisindeki herhangi bir notanın veyahut tekniğin peşindeki intihara teşebbüs eden bir birey olacaksın.Hiç bir insan diyin ki içinde ezgi barından hiç bir şeyi kulaklarım bu güne kadar tanımadı desin.Yok öle bir dünya.Konuyu çok fazla açmak istemiyorum fakat engeli ne olursa olsun bir insan, bir ses tınısı, gördüğü fakat duyamadığı bir birini tekrarlayan hareketler, akli dengesi yerinde olsun olmasın ona bu dünya adına bir şeyler çağrıştıracaktır.Sonunda tutarlı ve ya tutarsız bir şekilde ona ayak uyduracaktır.Eğer buna rağmen hiç tık yoksa zaten o kişi son nefesini vermiştir. inançlı ise o beyaz ışık belirip sana doğru bir merdiven inecektir  its the long way to the top if you wanna rock'n roll diyerek tırmanacaksın işte o anda cennet anaların ayakları altındadır sözü senin için ahirette ki atasözleri ve deyimler sözlüğü'n de başta gelen bir atasözü olucak.Huri leri anamm diye çağırarak;  eğer hepimiz katılırsak ezgiye,  gerçeğe götüreceği fısıldanıyor kavalcının ve yeni bir gün doğacak bekleyenler için.Orman kahkahalarla çınlayacak.İşte o anda ne mübarek adammışım diyeceksin kendine.
    
    Çok günah işlediysen ve töbe etmediysen durum biraz farklı; Tek yönlü bir yolculuğa kombine bilet  bilet almış biri olarak "Cehenneme giden otoyolda" trafik işaretlerinin ve hız limitinin olmadığı bu yolda şeytana borcunu ödemiş bir şekilde kimsenin seni yavaşlatmayacağı bir tekerlek gibi döneceksin. - Highway to Hell


   Peki Bana deseler ki; sınırlandırsalar beni 10tane farklı hissediş deseler...


   İlkin her birini numaralandırmam rastgeledir değişik ruh hallerimle beraber ufak yaşlarımdan şuan ki yaşıma kadar benim için bir anı hafızama kazıyan, dinlediğim her seferde zamanı donduran, farklı ruh ve duygularla yaşadığım kodumun yaşamına biraz da olsa anlam veren parçalardır.


  1#   Metallica The Unforgiven
  Veled olduğum zamanlar ilk aldığım bilgisayarıma bir göz gezdirirken  'Ledzepp' adlı bir klasöre rastlıyorum 2tık ile dinlemeye başlıyorum çalıyor ve Led Zeppelin ile ilk defa küçük bir insanın karşılaşması "sikerim bu ne ya? " sözü ile beraberinde winamp ın kapatılmasıyla sonuçlanır.Daha o zamanlar fizy yutup yok jsıdjasdjasd. İleride olacaklardan habersiz yaşam devam etmekle birlikte gençliğin verdiği ateşle pantera sından tut o zamanlar adını ilk defa duyduğum ve dinlemek için açtığım da parçanın ilk 5sn lik girişi ile devamında hızlı ilerlemelerle beğenime göre belirlediğim parçalar dinlemeye devam ediyorum.
  İlk big bang le beraber çatallı ses tonuyla şehvet dolu haykırışlarda bulunan ben Metalika ile tanışıp Unforgiven'i dinlemem ile birlikte şok üstüne şok yaşıyorum.Aptal Hammet 'ın sırf uyuşukluğundan 2 haftada yazdığı o solo hayatında bir daha atamayacağı bir gitar solosu haline gelir.
  146 internet bağlantısından faturanın kabarıklılığını umursamaz bir şekilde internetten sözlerini bulup öte yandan şarkı ile beraberinde ezberlemeye başlıyorum.O zamanki dünya görüşümle sözler o kadar can alıcı oluyor ki işte bu benim şarkım gardaş diyerek;  Msn le başlayıp Kantırda hala süre gelen Unforgiven nick i kullanmamla kendi içimde bu şeyi kabulleniyorum.Hatta adını vermek istemediğim hatta unutmak istediğim bir arkadaşım gibi özenerek o dönem ki kız arkadaşıma paralel telefondan dinletecek kadar enteresan hale geliyor.
   Bir an var ki; Okay arkadaşımın o zaman ki grubumuzla verdiğimiz konserde "Wherever I May Roam" intro su olarak seçtiğimiz şarkıda davulun girmesiyle birlikte öyle bir Metağğlika diyişi var ki beni benden alıyor.
  İşte böyle bir şeydir Unforgiven benim için.Şuan ikinci ve üçüncüsünü daha çok beğenenler var ki... ilklerin tadı başkadır ve unutulmaz.




  2#  Megadeth  Holy Wars
  Dave Mustaine metalikadan kolvumasaydı Megadeth hiç olmayacaktı ve ben ahlaksız herifin tekinin bu parçasından yoksun kalacaktım.Metalika ne kadar onun içinde bir ukte olarak kalsa da.

  "Killing for religion, skirts for pussies." - A.Ergin.



3#  Led Zeppelin Stairway to Heaven - AC/DC Highway to Hell

  Cennet ve Cehennem.Birbirine adanmış iki parça.bir elmanın 2 yarısı, kapı kolu, bira sigara, karı kız yok o olmuyor "AGM", kutsal üçlü, tamlamalar, espiriler falan filan.
  Bir şarkı düşünün ki alkol aldıktan sonraki tuvalet mesayisi anındaki rahatlatma gibi, diğeri ise sıcaktan kavrumsulmuş kumsaldaki ilginç zıplama eylemi  gibi gibi.Angus Young misali.


                                                                    Bon Scott candır.
  
4# Led Zeppelin Since I've Been Loving You
  Çocukluk işte "sikerim bu ne ya" gafını etmiş olmak şu yaşımda ise beni utandırıyor.Her ne yaparsam yapayım, ne halde olursam, ne hissedersem her defasına karşıma çıktı Led Zeppelin.Bunun burdaki hali ve tanımı 'Aşk' tı.Her insanın karışılıklı veyahut karşılıksız yaşadığı ve bunun getirisi olan inanç, aptallık, sadakat-siz, bağlılık vb tüm durumların sonucundaki geçmiş kavramı.Bu geçmiş, kabullenmeyi öğretir.Karşındakinin kim olduğunu neler yaşadağı sana yaşattığı ve yaşatacaklarını kabullenirsin.Bir milad olur senin için işte bunu birincil kişi olarak önce kendin kabullenmelisin.Bu parça benim için bu yüzden 'en' dir.






   

5 Şubat 2012 Pazar

   Bu blog da bazı konular hakkında konuşabilmem için tarih öncesine yani insanlığın varoluşundan şu ana kadar ki bulunduğumuz durumu kapsayan tüm bu zaman diliminin içindeki, bir birinin ardına gelişen insani süreçler hakkında bahsetmem gerekir.
   Peki; biz kimiz? bizikimiz? bizikim? bisikim? bikskrym? bisikirem? biskrem?


   Soldaki gördüğümüz resim bize kim olduğumuz hakkında bazı ip uçları vericektir.Bazılarımız şuan ki yaşamlarından dolayı kendilerine " Keşke kendimden sonra gelen sperme yol verseydim." diye yakınmakla birlikte bizi asıl konunun derinliğine iten bir hal alacaktır ve şu soru sorulacaktır;
Evrim var mıdır yok mudur?
  
   Bu soruyu daha kolay kavrayabilmemiz için resimli örneklerle açıklık getireceğim.
   Önce tek bir ata vardı fakat daha sonra biri ilk ozbiri çekip işlevsellik yönünü zeka ile bağdaştırarak diğerine farklılık sağladı ve iki klasmana ayrıldılar.
  
                                     


   Bu ayrımdan sonra bizi artık gayet zeka sahibi bu insan dışındaki hiç bir varlık ilgilendirmiyor. Bu karakter artık bizim oğlan adını alacaktır. Bizim oğlan kimdir? Ne gibi aşamalar kaydetmiştir ?
   Bizim oğlan artık daha gelişmiş ve bugünün modern insanının temellerini atmış bulunmaktadır.Saçlar daha şakıl bakışlar karizmatik ve arsız, asi, rockcı "Böle saçlarını öne gelir sololar falan metallica ruhtur ouuuvvv yeaa." gibisinden sözler sarf etmeye başlar.İşte bu andan itibaren "Keşke kendimden sonraki sperme yol verseydim gardaş." söylemi yerini bulur.


Peki bizim oğlan kendinden sonrakine yol verirse ne olur?

   Yukarıda gördüğümüz Bizim oğlan yol verilmesi halinde bu durum ortaya çıkar. İşte o anda kimse sormaz mı "Aga bu nedir? " diye. Kelimeler kifayetsiz kalır diye bir söz vardır hani işte o söz bu anda cuk diye oturur. Artık bizim oğlan en tehlikeli halini alır. Bu karakter kantır, pes, kalofduti ve bilimum bilgisayar oyunlarını oynayan, sigarası içkisi batakı eksik olmayan. Her kelimesi amk ile başlayıp amk ile noktalanan, dükkan camı ve ya gördüğü her hangi bir ayna ayırt etmeksizin "Çoh yahşukluyum lan" diye kendine bakınan, oynadığı onlayn oyuna kendini delicesine kaptırıp gündüzle geceyi bir edip ciddi düşündüğü kız arkadaşına işlerim var diye sallayıp aslında bölüm canavarı olarak bilinen boss kesme ciddiyetindeki, liseden mezun olmuş öss adayılığına talip  babasından her gün senin gibi evlat olmaz olsun (gerçekten evlat olsan sevilmesin durumunu yaşamış) kavgacı ve zevksiz sevişme sonucu ortaya çıkan insan prototipidir.
   Neyseki bu karakter üniversiteyi kazanması ile beraber kendini daha leş bir ortamda bulacaktır.Fakat bizim oğlan bu ortamlara gayet hazır bir biçimde gelişimini tamamlayıp bir sonraki adıma geçmesi için önce manitasından tekmeyi yiyip az önceki örnekti şahısla rock müziğin asi ruhuna kapılıp, sigaraya her daim fakat kontöre asla para harcamayan kişiliği kazanıp nasıl olucaksa güzel sanatlar okuyup sanatçı adayı olması ile birlikte bir sonraki safaya geçer.
   Evrimden bahsetmiş iken bu evrimin her daim ileriye dönük olacağından bahsetmek yanlış olur.Şekil a da görüldüğü gibi evrim duraksamış bir vaziyette.Artık bizim oğlan yani ben çikinliğinliğinin farkında, avcı toplayıcı bir kabile olarak alsancak, feysbuk ve her türlü ortamda bulunup karı kız avına çıkan bir tip olur.İşte o andan itibaren yoklukta iyi gider aga! yakaladığı pozisyonu affetmeme mantığıyla çalışan beyin; aldığı her olumsuz yanıtla beraber kişinin kendisine aynaya bakıp "Neden? yoksa ben vampirmiyim gardaş?" sorunlarını kendisine sorması bu insanın yerleşik hayata geçmesi yani öğrenci evine çıkması ile evrimini tamamlar.Unutmamız gereken bir hadise daha var ki lisedeyken yüzüne bakmadığımız hatunlar ileriki zamanlarda daş gibi olması evrimin diğer bir kanıtıdır.Bu yüzden "İNEKLERE İYİ DAVRANIN".
  Yerleşik hayata geçiş bununla beraberinde bazı sorunları da getirecektir; evde bulaşıkların birikmesi, temizlik ve sevgiliye duyulan ihtiyaç vb.
   Sonuç olarak, bizim oğlan yani ben; artık daha düzenli bir hayata geçiş evresini tamamlar, etraftaki kız potansiyeli uffff sana ne be salks .s .s .s, yada kendini çok güzel sanmaları onda bazı yorumların oluşmasına neden olacaktır;
  
  "Kendini güzel sanan bu hatunların evlerinde hiç mi internet veyahut mahallesinde internet cafesi yok?  Şahsen ben gugıl a megan fox yazdığımda fotoğraflarına bakıp ulan bu kadınsa ben ki benden içerü.Eee sen megan fox değilsen Brad Pitt gibi bir adam aramak niye? Bu kafa ne kafasıdır hacı?  Sen megan olmadığına göre haddini biliceksin." 


   Bu paragrafta yazmış olduğum örneklendirmeyi sadece kadın erkek arası  ilişkilerle anlaşılır kılıp güncel ve olası konularla ilgili terso gördüğüm durumları kelimelere dökü paylaşımda bulunmak istedim.Takdir etmezsiniz ki bazı cümleler argo ve küfürlü kelimeler içermektedir.Bu gibi bir durum eğer sende ıyyyy iğrenç adam gibi bir hal alıyorsa kendini kandırırsın.Kişi kendinden bilir işi sözüyle yazıyorum.İlk konu da kendi içimdeki hesaplaşmamı yapmış olduğum argo ve güncel bir lisan ile konuya espiri katmaya çalıştım oldumu bilmiyorum.Olsada kod..  nese Okuyan herkeze teşekkürler.Okumayanıda emerim! 
                                                                               

2 Şubat 2012 Perşembe




     Evde otururkene Soyki 'nin yardımı ile blog sayfamı açmış bulunmaktayım. Her ne kadar blog u başlı başına anlama safasında olsam da Grek Estetik' i çerçevesinde bu oluşumun temelinde yatan diğer bir deyişle bize Blog Nedir? sorusunu sormamızı sağlayan... sdfuısdhfısfhd açtım yazıyorum raat ol kanki.